İçimizden geçmiştir bunca zulmü üreten, can yakan bu insanlar neden ölmüyor da aileleri, etrafı rahat yüzü görsün diye. Orman yakanlar, kadın öldürenler, kedilerin kuyruğunu kesenler, çalanlar, hak yiyenler, adaletten kaçanlar …. neden hala rahat rahat yaşıyor diye geçirmişizdir. Öyle ya dünya hayatında iyilik kazanacaksa kötüler yok olsun demişizdir.
Ama iş öyle değil. Hissi davranınca öfkeyle yanlış yola sapıyoruz. Çünkü dünya gece ile gündüzün, kışla yazın, iyilik ve kötülüğün birbirini bütünlediği bir mecra. Bu hayatta iyiler de kötüler de olacak ki denge kurulsun, ödül ceza olabilsin, iyi- kötü örnekler de olsun ki insanlar daha iyiye yönelebilsin. Bu bir yönü.
Diğer dehşet verici yönü ise şu;
Ayetin buyurduğu şekilde (mealen) “Allah zalimlere süre verendir. Böyle olması zalimin zulmü artsın ve cehennemliği hak olsun, ayrıca ona uyacaklar belli olsun diyedir.”
Her şeyi duyan, gören ve bilen Allah o kimsenin ne olduğunu ve akıbetini de elbet bilendir. Lakin verilmiş sözü vardır ki eceli gelene dek o kimse sınav olmaya devam edecektir. Gidişi kötüyedir ama buna rağmen Yüce Allah ona fırsat verir, düzelme şansı verir, tevbe imkanı verir. Düzelmezse zaten hesaptan kaçış yoktur. Düzelirse iyilik kazanır.
Diğer yandan Allah o kimseyi bilse de adaleti gereği o zalimin düşünce ve kirli arzularını hayata geçirmesini bekler ki niyette kalan kötülüğe merhameti gereği azap vermez. Zalim eyleme döndüğünde ise zaten ateşleri hak etmiş demektir.
En vahimi ise şu; o zalim zengin, konforlu, lüks, süslü yaşar ki özendirme, örnek olma yönü ortaya çıksın, diğer insanlara da sınav ara durumu olabilsin. Onun kirli ama şaşalı yaşamını gören nice potansiyel zalimler özensin, ona benzemeye çalışsın ve ayıklanabilsin. Bu arada dürüst, inançlı kullar da ona benzemeyerek, tam aksine ondan nefret ederek, onun kötü örnekliğinden güzel netice ve nasihatler çıkartarak yücelsinler, çoluk çocuklarını eğitebilsinler. Yani zalimlerin kötü örneğinden iyiler için güzel müsibetler çıkartılabilsin.
O halde bu zalim hala neden yaşıyor diye telaşlanmayın ve haddinizi aşıp kadere hükmetmeye kalkmayın. Sınavı anlamaya çalışın ve kendinizi muhafaza edin. Zulme yenilmeyin, boyun eğmeyin ve cihad edin. Bu cihad sadece kılıçla yapılan savaş değildir. Cihad her türlü vesile, alet, gayret ve niyetle Allah yolunda yapılan her türden mücadeledir. Yani iyiliğin kazanması, inancın zaferi için şeytanlarla ve zulümle mücadele etmektir.
Öyle ya zulüm olmasa cihad olur mu?
Bir zalimseniz …. bir an önce size verilen bu süre ve ruhsattan istifade ile tevbe edin, düzelin ve doğruyu bulun.
Mazlum iseniz şeytanlara uymadan dürüst ve dik kalın, kötülükle mücadele edin, kötülerden olmadan Allah’a ve iyiliğin kazanmasına yardım edin. Çocuklarınıza da o kötü örnekleri özendirerek değil ibretlik meseleler olarak anlatın. O şatafatlı ama kirli dünyalara asla kanmayın, heveslenmeyin.
benden demesi.
Yazı başlığına yanan bir ağaç koydum bilerek. Bu tarla açmak için, otel yapmak için yakılan bir ağacı temsil ediyor zihnimde. Yakmanın ne denli kolay, yetiştirmenin ne denli zor olduğunu anlatmak için seçtim bu kareyi. Şimdi bu örnekten yürüyerek yukarıda izaha çalıştığım zulmü anlamaya çalışın derim.
Bence.