Akşam suyu
Bu bir balıkçılık terimidir. Sabah suyu ve akşam suyu şeklinde iki şekilde kullanılır. İzahı da şudur; sabah erken saatlerde balıklar acıkınca avlanmaya çıkar. Keza akşam üstü saatlerde de. Bu av saatleri oltacılar için fırsattır çünkü aç balık yemi fazla sorgulamadan atlar üzerine ve iğneye takılır kolayca. Yani o saatlerdeki avlar bereketli olur.
Esnaf için de durum aynıdır, diğer meslek grupları için de. Ne demek istiyorum?
Bereket peşindeki çalışanlar müşterilerin en yoğun saatlerini hesap etmek ve çalışma saatlerini buna göre düzenlemek durumundadır. Yani karar esnafın değil müşterinindir. İhtiyaç anında hangi esnaf açıksa müşteri o esnafa gider.
Sabah saat 10.00’da dükkan açan, akşam 17.00’de dükkan kapatan esnafın para kazanması bu tabloda mümkün değildir. Çünkü balıkların aç olduğu zamanları kaçırmaktadır misalen…. müşterinin ihtiyaç anı kaçmıştır yani.
Bu durumda hayatımızda o kadar çok şey var ki…. Bu hassasiyeti en iyi takip edenler dolmuş şoförleri… takdir ediyorum. Yoğun saatlerde dakika aralıklarını sıklaştırıyorlar… Taksiciler de belli yerlere odaklanıyor tecrübeye istinaden…
Bizler? İhtiyaç anında dostlarımızın yanında mıyız? Yoksa onların acısı dinince mi gidiyoruz yanlarına ya da başkası el uzattıktan sonra?
Yatırım yapacağımız zaman fırsat kaçana kadar bekliyor muyuz korkarak?
Çocuğumuza nasihat etmenin tam zamanıyken…. başka şeylerle meşgul oluyor ve erteliyor muyuz o işi de çocuk başkalarından saçma sapan nasihatler alıp yanlış işler mi yapıyor?
Balığın aç olduğu tam ihtiyaç anını yakalayabiliyor muyuz yani?
Patron olduğumuzu unutup, aklımızla alay edenlere ders verme zamanını yakalayıp bu durumu fırsata çevirebiliyor muyuz, yoksa koyun gibi güdülmeye ve iş işten geçince dizlerimizi dövmeye devam mı ediyoruz?
Parayı har vurup harman savururken hesap yapmadan, muhtaç duruma düşünce öfkeleniyor muyuz mesela?
Her şey zamanında güzel, her tedbir zamanındaysa işe yarar.
Tam, doğru ve zamanında haber iyidir mesela. Tam ihtiyaç anında… geciken, eksik, yalan haber itibarsızdır mesela… Kasten saklanıyordur, geciktiriliyordur….
Yardım için bakınan çaresiz gözler bizden bir hareket beklerken…. tam şimdiyken o an, duyarsız mı kalıyoruz hayata?
O kadar çok soru var ki sorulacak!
Tam zamanı olmalı o şey, tam balık açken, gecikmeden, işe yarayacakken…. iş işten geçince değil.
İlişki kötü gidiyor belli, kopmak üzere ipler, tedbir gerektiriyor, bir hamle…. tam zamanı şimdi. Balık aç, dolanıyor belli…. Bir adım atarsak kurtaracağız ilişkiyi…. gecikmesek. Gecikirsek…. kopacak. Yapıyor muyuz? O anı kestirebiliyor muyuz?
Bu bir meziyet, kırılma noktasını tespit etmek ve geldiğini anlamak. Yapabilenin hayatı düzgün gidiyor, hasarsız, yapamayanın hayatı ise kopuk kopuk. kendisi kopartıyor aslında.
Akşam suyunu, sabah suyunu kaçırıyor….
Başka yönden bakalım…
Sabah işe giderken tatlı tebessümle uyanmak, hoşça kahvaltı etmek, söyleşmek, iyi temennilerde bulunmak işe yarar her zaman, günü motive eder. İsterseniz buna sabah suyu deyin.
Akşam eve gelince işten işi dışarıda bırakmak, eve özel aile hayatları için dönmüş olmak, evde aileyle ilgilenmek, telefonu bile kapatmak gerekirse… Ev hayatını ve özeli yaşamak doyasıya…. ilgi bekleyen eşe ilgi sunmak…. isterseniz buna da akşam suyu deyin.
Gelin siz beni dinleyin. Hayatımızdaki Akşam suyu ve Sabah suyunu kaçırmayalım…
Balıkçılar nasıl o saatleri kaçırınca avdan eli boş dönüyorsa…. biz yaşantımızda o saatleri ve anları kaçırırsak… eli boş kalırız…. yapayalnız, çaresiz, sevgisiz…
bence.